8 Ekim 2007

Akıllı Tasarım bir Teori midir?

Yanlış kullanım! Teori değil, en iyi olasılıkla hipotez denilmek istenmiştir.

Bilim ne yapar? Şeyleri, ilk göründükleri gibi birbirinden ayrı ve dolayısıyla karmaşık sanılanın aksine basit ilkelerin çeşitli birleşmeleriyle tanımlamaya çalışır. Şeylerin ortak yönleri bu ilkeler olacağından ayrı değildir ve artık basittirler. Buna “anlamak” da denir.

Akıllı Tasarım “indirgenemez karmaşıklık”ı savlayarak hipotez bile olmadığını itiraf eder. Hipotez, kendinden yalın teorilerin ilişkilerinden oluşturulabileceğini iddia eder. Yalın teoriler de daha yalın olanlardan oluşur. İlksavlara kadar gider. İlksavlar, basit kanunlar ve o düşünüş tarzının aksiyomlarıdır. Örneğin evrim teorisi, oyun teorisine de başvurur. Kimyada çok karmaşık moleküller vardır. Bunlar kimya biliminin teorileridir. Bileşenleri anlaşılabilir. Bu “atom” “temel bağlanma şekilleri” “temel moleküller” gibi ilksavlara kadar çözümlenebilir. Kimyacı değişik bir molekül hayal edebilir. İşte bu hipotezdir. Sınama yapabilir. Yalın moleküllerden oluşturabilirse, yeni molekül gerçek olur, teoridir.

Büyük patlamayla yayılan temel atom Hidrojen girdap oluşturarak yıldız yaratır. Bu yıldızın Hidrojen’i bittiğinde patlayarak Hidrojen ve basit tepkimelerle oluşturduğu başka iç parçacıklarını yayar. Metal gibi iç parçacıklar çekim kuvvetiyle toplanarak gezegen olur. Hidrojen bulutu ise yine yıldız oluşturur. Gezegen soğuyarak yeni karmaşık moleküllerin oluşmasına ortam sağlar. Şimdi; bu kerte kerte oluşum, baştan tasarımdan daha inandırıcıdır.

Hipotez ispatlanırsa teori olur, dolayısıyla hipotezden beklenen indirgenerek teori olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Bilim bunu yapar. Oysa “indirgenemez karmaşıklık” dokunmayın bana demektedir.

“Doğada, düzenli yapıya, bir saate rastlanılırsa, saatçinin yaptığı bilinir, canlılarda düzenli yapılardır ve tasarımcısı vardır.” kanısı yaygındır. Ben anlatımı daha kolay olsun diye vazo örneğini vereceğim.

Bu da yanlış. İnsanların ulaştığı teknolojiyi görüp hayranlıkla “indirgenemez bilgi” demeye benzer, bir geçmiş olduğunu unutarak. Aslında vazo da birdenbire ortaya çıkmaz. Tasarımcısının içine “vazo yapma bilgisi” doğmaz. Kerte kerte biriken kültür, ustaya çıraklığında öğretilir. Kültür genlerini miras almıştır. Usta, kendi hünerlerini de ekleyerek sanatını yapar. Vazo beğenilirse başkaları tarafından da taklit edilir. Bin yıllardır süren kültürel evrime bu küçük kerte de birikmiştir. Vazo kültürel genlerin fenotipidir. Evet, memlerden söz ediyorum.

500 milyon yıllık kayaçlarda tek bir gerçek memeli kafatası bulunsaydı, çağdaş evrim kuramının tümü yerle bir olurdu. Eski taş çağı buluntuları arasında tunç çağına ait bir vazo bulunursa, bu da sarsıcı olurdu.

Mısır piramitlerinde gizemli eller olduğunu düşünenler vardır. Uzaylıların iniş pisti işaretlerini ararlar. Piramitler dönemin örnekleri gibi taş blokları yığmayla yapılmıştır. Uzaylılar buraya kadar gelmiş ama beton bile kullanamamıştır ve kaba bir inşaat yapmışlardır. İnsanların bazen hayran olduğu bazen anlamadığı şeylere olağandışı gizemler yükleme hazırcılıkları dikkat çekicidir.

Hiç yorum yok: