26 Mart 2009

Roswell UFO Kazasıyla ilgili Bazı Notlar

  1. “NASA 2012’de Dünya’nın sonunun geleceğini biliyor ve bunu gizliyor.” O halde NASA neden 2020 yılında Ay’a üs kurmak için hazırlık yapıyor! 2012 sonrasına denk düşen bir sürü projesi var. Küresel ısınma sürdüğünde önümüzdeki yüzyıl kıyamet olabilir. Bu gizleniyor mu, yüksek sesle dile getiriliyor.
  2. Komplo teorilerinin çekiciliği yüzünden resmi açıklamalara zaten inanılmıyor. Azımsanmayacak kadar insan da UFO’ların varlığına inanıyor. Yakınlaşmaya hazırlar. UFO’lar açıkça “biz buradayız” dediğinde şok olacak insanlar çok az. UFO’larla hiç ilgilenmeyen insanlar bile sadece gemilerine taş atacak kadar umursamaz olacaktır. Hükümetlerin halk panik olmasın diye bir şey saklamasının gereği yok çünkü UFO’ların varolabileceği halk tarafından kanıksanmış durumda. Bu iletişim çağında kim panik olacak ki. Gerçekten, UFO’lar meydana iniş yapmak için daha kimi alıştırmaya çalışıyor ki.
  3. Müjde! Mars’ta UFO kafatası var. Bazen bulutların şekilleri bir şeylere benzetilir. Bazen yakınından geçerken kayaların şekillerinde tanıdık bir şeyler fark edilir. Bir eğlence olarak kalır. Arkasında gizemli güç, gizemli işaretler arayan insanlar çok azdır. Bunları özellikle birileri yapmamıştır. Rastlantısal olarak bulutun bir şeye benzediği ve yakında değişeceği bilinir. O görülen kaya rastlantısal olarak tanıdık bir şeyi andırıyordur. Yakında aşınarak bozulacaktır. Gelelim Mars’a; Bir zamanlar Mars’ta yüz vardı. Mars’taki yüz artık bir yüz değil, iyice aşınmış durumda. Mars’taki popüler uzaylı kafatası henüz aşınıyor. Şimdilik uzaylıyı andıran bir şekli var. NASA, dikkat çekici olduğundan, eğlenceli göründüğünden bu şakayı yayınlamıştır. NASA rastlantısal olarak oluştuğunu ve geçici olduğunu zaten bilmektedir. Meraklıların da bunu bildiğini varsaymaktadır. Hükümetin, NASA’nın Ay’daki uzaylı medeniyetini sakladığına inananlar vardı. Güya UFO gerçeğini örtbas ediyorlar. Peki NASA bu tür fotoğraflarla neden insanları tahrik etmektedir! Neden insanların içine kurt düşürmektedir! Neden kendi işlerini zorlaştırmaktadır. Pekala bundan kimsenin haberi de olmayabilirdi.
  4. Uzaylılar Dünya’ya gelip inceleme yapıyorlar. Hatta Roswell enkazında cesetleri de varmış. Efsane daha da geliştirilip uzaylılar tarafından kaçırıldığını, bedeni üzerinde çalışma yapıldığını düşünenler var. Gelişmiş ülkeler, Dünya’daki bölgelere genelde casus pilotsuz uçak gönderir. Ve casus uydular bu konuda iyi bir araçtır. Uzayda gezen bir medeniyet, görgü tanıklarının gemileriyle olmadık akrobatik hareketler yaptığını belirttiği bu ileri uygarlık, robot geliştirmekte bizim hayal gücümüzün ötesinde olsa gerek. Buraya casus robotlar göndermeleri daha mantıklı olmaz mıydı! Geniş evrenin her bölgesine bizzat gidiyor olmaları verimli olabilir mi, neresine zaman yetiştirebilirler. Aslında insanlar için de beklenen akılcı gelecek tahminleri böyledir. Kendisini kopyalayan robotlarımız, bizi geride bırakarak evreni fethedeceklerdir. Robotlar için zaman daha yavaş akar ve daha dayanıklıdırlar. İşte bu yüzden uzaylılarla ilk temasımızın, onların robotlarıyla olma olasılığımız daha yüksektir.
  5. Düşen cisim alelacele toplandı. Hatta gizli deneylerden habersiz asker de onun UFO olduğunu sanmış olabilir. Hava kuvvetleri için şunlar önemliydi: UFO ise teknolojisi önemlidir. Sovyet Haber alma aygıtıysa vatandaşların Rusların bu kadar yaklaşabiliyor olup endişelenmesini engellemek. Kendi haber alma aygıtıysa, düştüğünü gören vatandaşın Amerika’nın gelişmiş teknolojisinde şüpheye düşmesini önlemek ve tabi teknolojinin başka ellere geçmesini engellemek.
  6. 1994’te savunma bakanlığı düşen cismin Sovyet nükleer patlamalarını dinlemek için tasarlanmış, düşük aralıklı akustik saptama sistemini taşıyan balon olarak açıklandı, adı Mogul Projesiydi. Haber alma aygıtlarıyla donatılmış onlarca balondan sadece biriydi. Balonlar teleskop, radyasyon tarayıcı gibi aygıtlar taşıyordu. Bu açıklamaya tatmin olmayanlar hâlâ her şeyin gizlendiğini düşünüyor. Aynı dönemde Sovyetler atomik sırları ele geçirebilmiştir. Gizlilik çok büyük bir başarıyla sağlanabiliyorduysa o zamanlar öncelikli düşman olan Sovyetlerden korunabilirdi.
  7. Hava Kuvvetleri’nin uzaylı kalıntılarını başarıyla gizlediği düşünülüyor. Bu kadar başarılı örgüt neden istihbarat çalışmalarını gizlemek için çaba harcamasın. İnsanların yeni gördüğü balon vd şeyleri hemen uzaylı sanması Hava Kuvvetleri’nin işine gelecektir. Deneylerine örtü bulmuşlardır. Uzaylıları gizlemekte başarılı olabilecek örgüt, gizli istihbarat makinelerini bu kisve altında saklamaktan aciz mi olacaktı. Uzaylıları sakladığı inandırıcı geliyor da daha olanaklı olan istihbarat aygıtlarını saklamış olması niye inandırıcı gelmiyor.
  8. Yıllar sonra tanıklar aygıtlarda uzaylı yazıları gördüklerini hatırlıyorlar. UFO’ya inanlar telepatiyle iletişim kurduklarını düşünüyor. Hatta bu yüzden uzay gemilerinde kumanda paneli olmadığını, beyin gücüyle hareket ettirdiklerine derinden inananlar var. Peki, iletişimde bu kadar ileri gitmiş uzaylılar neden “yazı” gibi ilkel bir iletişim standardına ihtiyaç duysunlar. Kaç kişi elinde telefon varken mektup yazmayla da uğraşır. Gerçek: Aygıtların bazı parçaları oyuncak şirketi tarafından imal edildiğinden süslüydü. Kavlamış, biraz silinmiş bu süsler biraz yazıyı andırmış olabilir.
  9. UFO’ların varlığının delillerinin gizlendiğine sıkıca inanlar var. Bazı UFO araştırmacıları da UFO’ların olmadığını sergileyen delilleri saklamaya, çarpıtmaya çabalıyor olamaz mı, çünkü sonuçta bu da bir sektör oluşturdu.
  10. 1995’te “UFO Otopsisi” olarak da bilenen video ortaya çıktı. UFO’ya inanan çoğu insan için büyük bir kanıttı, her şey ortadaydı. Yıllar sonra, 2006’da videoyu ortaya çıkaran, yayınlarından para kazanan Ray Santilli “düzmece olduğunu” itiraf etti. Kötü biri olarak anılmamak istemesinden gerek “asıl film bozuktu, benzerini yaptık” eklemesini yapıverdi. Videoyu kendisi yaptırmıştı. Otopsiye inanmış kaç kişinin bu açıklamadan haberi var acaba. UFO’yla ilgili birçok web sitesinde film gerçek varsayılarak yayımlanmaya devam ediyor. Biraz daha ciddi olanlarda ise artık şuna benzer bir başlıkla sunuluyor: Temsili UFO Otopsisi. Enkazı gören görgü tanıklarının tehditle ifadesinin değiştirildiğine inanılıyor. Yoksa Ray Santilli’de mi tehdit edildi. Olabilir mi dersiniz. Ya da satın mı alındı. Ama adam paraya zaten doymuştu, fazlası artık ilgisini çekmiyordur. Belki bu yüzden itiraf etmiştir.

Bu notların bazılarının hazırlanmasında Carl Sagan’ın Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı kitabından yararlanıldı.

23 Mart 2009

İşlevsiz Bencil DNA

Kromozomlarda egzon bölümleri arasında intron denen işlevsiz genler var. Bu introndaki genlerin büyük bölümü egzondaki genlerin atalarının fosilleri ve benzerleridir. Okunmazlar, proteine dönüştürülmezler

İnsan DNA’sının yaklaşık sadece %2’si proteine dönüşür.

Yaratılışçıların bu intronların varlığını nasıl açıkladığı merak konusudur. Neden bunlarda, egzonda şuanda işlevsel olan genlerin fosilleri var? Koca DNA’nın neden sadece %2’si proteine dönüşüyor?İşlevsel tek parça genler neden bir bütün, sıralı olarak yazılmamış da kromozoma dağınık olarak yazılmış? Tıpkı sabit diskteki bir dosyanın fiziksel olarak diskin farklı yerlerine yayılmış olması gibi!

Bilimin açıklaması şöyle:

Genler bazen mutasyon gibi ikilenir de. Kromozomun başka bölgesine de kopyalanır. İntronlarda eskiden ikilenmiş genler vardır. Genlerin kuzenlerinin, kromozomda bulunmasının nedeni budur.

Genin kopyası egzonlarda bulunuyorsa bedeni etkiler. İnsanda 8 kuzen globin var.

İntronlardaki genler ikilenir durur. Bedene etkileri olmadığından doğal seçilime takılmaz. Ve ikilenmeleri, mutasyonları kalıtımla akar gider. İşte bu yüzden sayıları, proteine dönüştürülen genlerden çok fazladır. Eğer bedene etkisi olsaydı, doğal seçilim çoğu mutasyonunu, ikilenmesini eleyecekti.

Evrimin ilk dönemlerinde canlılar daha basitti, az sayıda genden oluşuyordu. Gen bilgisinin artmasının nedeni de yine bu. İkilenmeler sonucu oluşan kuzen genler ayrı ayrı mutasyon geçirerek farklılaştılar. Başka proteinler üretmeye başladılar.