15 Nisan 2007

Bebek Tasarımı

Biyoteknolojideki ilerlemeler yeni gündemler oluşturdu. Yiyeceklerin genleri değiştirilmesi doğru mu, ısmarlamayla bebek tasarlansın mı, genetiğine müdahale edilsin mi!

Doğada dişiler, güçlü kaslı erkekleri seçmeye yönelir. İyi avcılık yapar ve avcılardan kaçabilir anlamına gelir. Bu erkeğin özelliklerinin yavrularında olması, kendi genlerinin soyu için de iyi olacaktır. Popüler görünüme sahip olan erkekler de seçiminde etkendir, çünkü yavruları da popüler görünüme sahip olup, seçilebilir olacaklardır. Az sayıda bol besinli (yatırımlı) yumurtalarına karşılık, az yatırımlı spermli erkeği başka türlü yatırımlara zorlayacaktır. Örneğin kuşlar yuvayı yapmaya yardımcı olacak ve yuvaya besin taşıyacak bağlı erkekleri seçme eğilimindedir.

İnsan kökeni bu tip canlıların eşey oyun stratejilerinden bolca motif alarak evrildiğinden benzer etkilere neden olacak psikolojik altyapıya sahiptir.

Kadın, yakışıklı (popülerliği içerir) zeki, kendisine güvenen, güçlü görünen ve bunların bir sonucu olabilecek sosyal hiyerarşide yüksek konumda erkeklere aşık olmaya eğilimlidir. İyi yatırım yapabilecek yeteneğe sahip görünürler. Eğilim, çocuklarının da benzer özelliklere sahip olmasını öngörecek gen kompleksinin, dürtülerini şekillendirmesinde rol oynamasından kaynaklanır. Böylece çocukları da tercih edilen özelliklere sahip olacaktır. Ve sosyal hiyerarşide üst konumlara gelebilmek için örneğin potansiyel zekaya sahip olacaktır. Diğer erkekleri böyle elemektedir. Bilinçsizce de olsa üstün özellikli erkekleri çekici bulmakta ya da mantıklı seçim olarak nitelemektedirler. Rekabetçi çocukların eş bulmaları, kendi çocuklarına da bol yatırım yapabileceklerinden, kolay olacaktır.

Sosyal hiyerarşide iyi konumda olan erkeğin çocuğa daha büyük yatırımlar yapabileceği açıktır. Sağlıklı büyümesi için konforlu ortam, kaliteli okullarda okutma çocuğun rekabet gücünü arttıracaktır.

Peki olanakları (yatırım gücü) varsa çocuğun özelliklerini genetik mühendislikle önceden belirlemesinler. Belirtilen yatırım mantığından farkı nedir… Hem zaten eş seçerken doğacak çocuğunun da özelliklerini seçmiyor mu!

“Zamanla zekilik, hiperaktivite, utangaçlık gibi özellikleri de doğrudan etkileyen genler hakkında bilgi sahibi olduğumuzda ne olacak? Değil “doğmamış”, daha anne rahmine düşmemiş bir bebeğin “nasıl” özelliklere sahip olacağını belirlemek ne kadar etik!” gibi endişeler anlamsız. Seçim yaparken eşler, tercih sebebi olacak işaretler ve hayatta kalması için donanıma sahip olduğunu gösteren mümkün olduğunca doğru işaretler ararlar. Örneğin utangaç erkekler kadınların dikkatini genelde çekmez. Şimdi, özde değişen bir şey yok, sadece ellerinde daha iyisi var.

Ya da

“Zengin sınıf, bebek tasarımından faydalanarak üst-insanlarını oluşturacak, diğer sınıflar faydalanamayacak!” korkusu da yersiz. Böyle bir ayrım yeni değil.

Homo Sapiensler ve Neandertaller, Farklı Kültürler

Homo sapiensler 40 bin yıl önce Avrupa’ya giriş yaptı. Neandertaller bundan 10 bin yıl sonra tükendi. Neandertaller 200 bin yıldır Avrupa’daydılar, zor iklim koşullarını iyi uyum sağlamışlardı. Fena avcı değillerdi. Araç kullanıyorlardı. Taş uçlu mızraklarla geyik, bizon avlıyorlardı. Toplumsal işbirliği içindeydiler. Mağaralara yerleşiyorlar ve ateş yakmayı bile biliyorlardı.

Ne oldu da soyları tükendi! Uzun zamandır Avrupa’nın sert şartlarında varlıklarına korudular da, insan atası Avrupa’ya girdikten 10 bin yıl sonra yok oldular:

Homo sapienslerle ile Neandertaller kuzendiler. Aralarındaki benzerlik büyüktü. Öyle ki çiftleşebilecek kadar yakın türlerdi. Yaşam tarzları yakın olan türlerin, mağara, avcılık için taşlar ve en önemlisi de yiyecek kaynaklarında doğrudan karşılaşmayacak bile olsalar rakip olmaları anlamına gelir.

Homo sapiensler daha zekiydiler. Sanatla uğraşıyorlardı. Hayvan davranışları hakkında bilgileri de bu yolla paylaşabiliyorlardı. İletişimi arttırmıştır. Daha iyi teknolojiler üretmeyi başarabiliyorlardı. Neandertaller ölü gömmek gibi daha basit kültürel yapı oluşturabilmişti ama sanatta ve teknik de çok ilerlemediler. Homo sapiensler daha büyük kitleler halinde yaşıyor ve avlanıyorlardı. Güçlü stratejiler kuruyorlardı. Kaynaklara daha hızlı ulaşıyor ve daha çok mağarayı, alanı işgal ediyorlardı. Çevreden daha iyi yararlanmayı biliyorlardı. Nüfusları arttıkça Neandertaller kaynaksızlıktan kuytu yerler çekildi, azaldı. Kıtlık zamanlarında bile Homo sapiensler ticaret yaparak birbirlerinden yararlanmayı başarmışlardır.

Şimdi, tür olarak değilse de daha üst düzeyde farklı kültürlerle yalıtılmış insanlar bulunmaktadır. Gelişmiş, karmaşık kültürlerin insanları doğadan ve birbirlerinden daha verimli yararlanmaktadırlar. Eğitimsiz, kıtlık olduğu halde nüfusunu arttıran daha basit kültür seviyesindeki toplumlar bir tepe noktasından sonra yok olur yada yapay olarak bir süre daha ayakta tutulur. Kimse uzun süre sırtında taşımak istemeyecektir. Tabii, yiyecek yardımı nüfusun yeniden hızla artışına neden olacaktır. En azından, karşılıklı yarar temel kültür seviyesine entegre olmaya yetkin olmayanlar, yok olmaya aday görünmektedirler. Doğa şartlarındaki değişimlerden kolayca etkilenirler. Vahşi doğadan pek farklı bir şey gözlenmeyecektir. Birçok popülasyonda olduğu gibi örneğin kır farelerinde nüfus, yiyecek bolluğuna paralel, ciddi artışlarla yok olma arasında salınır...