14 Aralık 2007

Ruh Nerede?

Sol beyin rasyonel bilgi üretir. Konuşmadan sorumludur. Sezgisel bilgi, ani algılamalar sağ beyinde oluşur. Tümdengelim tarzda düşünür. Resim yapmada, müzik çalmada beceriklidir. Sol beyinse detaylara önem verir. Mantıkla hareket eder.

Çoğu insanda sol beyin daha etkindir ve bir ölçüde sağ beyini bloke etmiştir. Einstein’ın aritmetikte sol beyin işlemlerini gerektiren işlerde çok iyi olmadığını ifade etmiştir. Büyük keşiflerini semboller, kelimeler üzerine kurmamıştır. Kendisi birden bire beyninde ortaya çıkan şekiller üzerine keşiflerini kurduğunu ifade etmiştir. Einstein’ın sağ beynini daha etkin kullandığı böylece daha bütünleştirici, sezgisel, analojik ve somut düşündüğünü düşünebiliriz.

Şöyle bir deney yapılmıştır; Deneklerin sol beyni elektromanyetik dalgalarla geçici olarak bloke edilmiş. Resim çizmeleri istenmiş. Resimler, daha önce çizdiklerine göre çok daha iyiymiş. Sezgisel becerileri artmış.

Maddesel beyinden bağımsız bir ruhun varlığını iddia ederler. Kişiliğimizi oluşturan bu ruhtur derler. Oysa maddesel etkiyle kişiliğin bazı özelliklerinin değiştirilebileceği gösterilmeye başlandı bile. Aslında ruhlara inananlar “sağ beyin sezgiden sorumlu, sol beyin mantıktan sorumlu” gibi kanıtları da kabul etmemeliler, çünkü bunlar ruhun özellikleridir, değil mi?

Çocuk, anne babasından bazı kişilik özelliklerini de miras almaktadır. Yoksa ruhlarda da genler var ve genetik teoriler geçerli!

Beyin dejenerasyonu hastalığında, ön loplarındaki hücrelerin ölmesiyle, kişilik değiştiriyor bir insan. Bu lopta kalan diğer hücreler yeni bağlantılar sağlamaya çabalıyor, geçici beceriler kazanıyor böylece.

Nerede ruh, nasıl bu kadar kolay manipüle edilebiliyor?

Eskiden beyin hastalıkları olan insanların cadı olduğu, şeytan girdiği sanılırdı. Günümüzde “bilinç”i beyin yazılımının bir simge-dizgesi değil de ruh olduğunu düşünenler daha mı mantıklıdır!